A Tale of Two Cities’de Paris ve Londra’nın hikayesini anlatan romancı: Charles Dickens
1812’de İngiltere’nin Portsmouth şehrinde doğan Charles Dickens, Viktorya döneminin önde gelen edebiyatçılarından biridir. Gerçekçiliğin tüm özelliklerini eserlerine yansıtan Dickens, toplumcu gerçekçi çizgileriyle edebiyat dünyasının unutulmazları arasında yerini almıştır. Ünlü romancı 153 yıl önce aramızdan ayrıldı. Yapıtlarıyla kısa sürede adını duyuran Charles Dickens’ı saygıyla anıyoruz…
Ünlü yazar, yaşamı boyunca eleştirmenler ve edebiyat çevreleri tarafından beğenildi. Nitekim bugün bile eserleri en çok okunan yazarlar arasında yer almaktadır. Yazarın babası borçları nedeniyle hapse atıldığında, Dickens erken yaşta çalışmaya başladı ve okulu bırakmak zorunda kaldı.
İngiliz edebiyatının kudretli yazarı Charles Dicknes’in en değerli eseri A Tale of Two Cities, önde gelen dünya klasikleri arasında yer alıyor. Fransız Devrimi’ne giden süreçteki tüm olaylar ve karakterler tüm netliği ve acımasızlığıyla gözler önüne seriliyor.
Dickens’ın 1859’da gazetelerde tefrika edilen bu ölümsüz eseri, umudun içindeki karanlığı, karanlığın içindeki umudu görmemizi sağlar.
Paris’teki karanlık günlerin yanı sıra Londra’daki parlak günler de anlatılıyor. Toplumun her kesiminden insanı konu alan eser, günümüze geldiği gibi şüphesiz geleceğe de tüm önemi ile aktarılacaktır.
toplumcu gerçekçi yazar
1812’de İngiltere’nin Portsmouth kentinde doğan Dickens, Viktorya döneminin önde gelen edebiyatçılarından biridir. Gerçekçiliğin tüm özelliklerini eserlerine yansıtan Dickens, toplumcu gerçekçi çizgileriyle edebiyat dünyasının unutulmazları arasında yerini almıştır.
Romancılık dışında 20 yıl gazete yöneticiliği yaptı, yazılar yazdı. Toplam 15 roman ve 5 öykü yazarak ne kadar üretken olduğunu kanıtlamıştır.
Toplumsal sorunları derinlemesine işleyen yazar, çocuk hakları ve diğer ana konularda yazılar yazarak topluma yön vermiştir.
Giderek daha ünlü bir kalem ustası
Dickens, 1836’da yayınlanan The Pickwick Papers adlı romanıyla ünlendi. İlk romanından sonra kısa sürede uluslararası tanınırlık kazandı.
Esprili ve eleştirel bakış açısı, eserlerinin geniş kitlelerce okunmasını sağladı. Dickens’ın 1843’te yazdığı tarihi romanı A Christmas Carol, onun en etkili eserlerinden biriydi.
Dünya Edebiyatının değerli yazarları arasında yer alan Tolstoy, George Orwell gibi yazarlar tarafından övülmüştür. Övgülerin yanı sıra eleştirinin de hedefi olan Dickens’a yönelik en sert eleştirileri İngiliz romancılar Virginia Woolf ve Oscar Wilde yaptı.
Her iki yazarın ortak eleştirisi, Dickens’ın eserlerinin manevi derinlikten yoksun olması ve kurgusunun zayıf olmasıydı.
Kızgınlığa neden olan Amerikan notları
1837’de Pikvik Bey’in Serüvenleri adlı kitabını yayımlayan yazarın adı, aydın çevrelerde sıkça konuşulmaya başlandı.
Charles Dickens 1840 yılında seyahatlere çıktı. Bu seyahatlerin en ünlüsü Amerika seyahatiydi. Onu Amerika’da büyük bir sevgi seli ile karşılayan halk daha sonra Dickens’a gücenecekti.
Bu kırgınlığın nedeni, yazarın Amerika’ya dönüşünde yazdığı America Notes for the General Reader idi. Yazısını eleştiren Dickens, kendisini sevgiyle karşılayan Amerikan halkının tepkilerine neden oldu.
Seyahatlerine sık sık çıkan Dickens, son zamanlarda oldukça yorgundu. Ancak yazmaya ve üretmeye devam etti. Gadshill’deki evinde gözlerden uzak olan yazar, ününün zirvesindeyken 1870’te öldü.
Londra ve Paris’in hikayesi
Tarihsel roman özelliği ile ön plana çıkan İki Şehrin Hikayesi, 1789 Fransız Devrimi sonrasında yaşanan süreçlere odaklanarak yazar, burjuva ve aristokrat sınıflar arasındaki kanlı çatışmaları gözler önüne seriyor. 1935 yılında yönetmen Jack Conway tarafından sinemaya aktarılan en dramatik eserlerden biridir.
Dickens etkileyici romanında devrimde ölen binlerce temiz insanın dramını İngiliz toplumuna aktarmıştır. Devrimden önce haksız yere hapsedilen Doktor Alexandre Manette, kızı ve damadı üzerinde gelişen komplo, devrimin olumsuzluklarından nasibini alan ana karakterlerdir. Her gün birçok kişinin kafası giyotinle buluşuyordu.
Roman okunmalı
Paris ve Londra arasında gidip gelen roman, edebi zevkin yanı sıra tarihsel bir gerçekliği de okuyucuya sunar. Charles Dickens’ı ünlü yapan kitap, yayınlandığında 200 milyondan fazla sattı ve benzeri görülmemiş bir başarıya imza attı. Tüm zamanların en çok okunan eserlerinden biri olan iki şehrin dramatik öyküsünü mutlaka okuyun.